Anksiyete Belirtileri Nelerdir? Hangi İlaçlar Kullanılır? | 2024

Anksiyete bozukluğu, günlük rutin içerisinde herhangi bir belirti yokken kendisini gösterir. Bu durum kişinin kendisinin yanında sosyal yaşamı içerisindeki insanları da olumsuz etkileyebilir. Artarak ilerleyen belirtileri dikkatte almalı ve zaman kaybetmeden bir uzmana danışılmalıdır. O zaman makalemizde şu merak edilen sorulara yanıt bulalım: Anksiyete nedir? Belirtileri nelerdir? Hangi türleri var? İşte yanıtları

Anksiyete belirtileri, çağımızda en çok merak edilen konuların başında gelir. Anksiyete diğer adıyla kaygı bozukluğu günlük hayatta karşılaşılan olaylara karşı korku durumu ve endişe hâli olarak ortaya çıkar. Bu aşırı endişe ve korku hali de sürekli olduğunda günlük hayatımızı olumsuz yönde etkilemeye başlar. Kişi içinde bulunduğu her şeyi en olumsuz haliyle görmeye başlar ve moralsizdir. Anksiyete, bedensel, duygusal ve davranışlar unsurların tümünü içinde barındırır. Kaygı bozukluğu yaşayan kişide, titreme, çarpıntı, el ve ayaklarda üşüme ve bunlara ek mide bulantısı şikayetleri görülebilir. Kişi sürekli gün içinde olumsuz şeyler yaşayacağını, hiçbir işinin yolunda gitmeyeceğini, attığı her adımda komik duruma düşeceğini düşünerek tedirgin ve gergindir.

Anksiyete bozukluğu, günlük rutin içerisinde herhangi bir belirti yokken kendisini gösterir. Bu durum kişinin kendisinin yanında sosyal yaşamı içerisindeki insanları da olumsuz etkileyebilir. Artarak ilerleyen belirtileri dikkatte almalı ve zaman kaybetmeden bir uzmana danışılmalıdır. O zaman makalemizde şu merak edilen sorulara yanıt bulalım: Anksiyete nedir? Belirtileri nelerdir? Hangi türleri var? İşte yanıtları

Anksiyete Belirtileri Nelerdir?

Anksiyete, yoğun endişe, korku ve fiziksel belirtilerle karakterize edilen bir durumdur. Anksiyete belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve genellikle stresli veya tehlikeli bir durumda vücudun doğal tepkisidir.

Anksiyete bozukluğu teşhisi konulabilmesi için belirtilerin sürekli ve günlük yaşamı olumsuz etkilemesi gerekir. Eğer bu belirtiler sizde veya bir yakınınızda sürekli ve şiddetli bir şekilde görülüyorsa, bir sağlık profesyoneline başvurarak doğru teşhis ve tedavi planı almak önemlidir.

  • Özgüveni kaybetme
  • Kendini değersiz hissetme
  • Sürekli kaygı, sıkıntı hâli, gerginlik
  • Titreme, üşüme, çarpıntı
  • Yaptığı işe konsantre olamama, dikkat dağınıklığı
  • Toplumdan uzaklaşma, konuşursa komik duruma düşeceği korkusu
  • Ortada bir sebep yokken gerginleşmek
  • Hızlı yorulmak
  • Sürekli mutsuz hissetme, ağlama isteği
  • Hızlı nefes alıp vermek
  • İnsanların söylediği sözlere takılıp kalmak, zihni bunlarla fazlasıyla meşgul etmek
  • Mide bulantısı
  • Ağız kuruluğu
  • Kendisini endişeli hissetme hâli

Anksiyete belirtileri yaşayan kişiler; kahve, çay, kola vb. kafein içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durmalıdır. Belirli bir yemek yeme düzeni planlanmalı, düzenli uyku ve sağlıklı egzersizlerle de desteklenmelidir. Peki anksiyete nasıl tedavi edilir?

Her hasta da farklı bir tedavi süreci işlediği için hastaya uygun tedavi planı yapılır. Bu planlamayla beraber hastaya sadece ilaç tedavisi mi uygulanacağı yoksa terapi de eklenmeli mi sorusunun yanıtı aranır. Uzman hekimin tanısına göre uygun tedavi yöntemi seçilip bu doğrultuda tedaviye başlanır. Geç kalınmamış tedavilerde iyileşme oranları oldukça yüksektir.

Anksiyete’nin Türleri Nelerdir?

Anksiyete, bireyin günlük yaşamını ve işlevselliğini olumsuz etkileyen yoğun endişe ve korku hissidir. Anksiyete bozuklukları farklı türlerde olabilir ve her birinin kendine özgü belirtileri vardır. Genelleşmiş anksiyete bozukluğu, sürekli ve aşırı endişe hissi ile karakterizedir. Bireyler genellikle günlük yaşantılarıyla ilgili sürekli endişe duyarlar ve bu endişe düşünceleri kontrol edilemez hale gelir. Fiziksel belirtiler arasında mide bulantısı, baş ağrısı ve kas gerginliği yer alabilir.

  • Panik Atak: Hayati önem arz etmemesine rağmen kaygı bozukluğu olan kişi de korku ve endişe hissettiren bir hastalıktır. Panik atak geçiren kişinin kalp atışları hızlanır, nabzı yükselir. Anksiyeteyle benzerlik gösterir lakin farklı rahatsızlıklardır. Anksiyetede sürekli tedirginlik hâli yaşanırken, panik atak da kişi kendisini tehlikede hisseder, kalp atışları hızlanır ve hasta kendisini bayılacağını düşünür.
  • Genelleştirilmiş Kaygı Bozukluğu: Kişi iş, aile, hayat akışı içerisindeki her konuda kendisini tedirgin hisseder. Hayatındaki her konudan endişe duyar ve bu uykusuz kalma gibi rahatsızlıkları da beraberinde getirir.
  • Travma Sonrası Stres: Travmatik bir olay yaşayan kişinin yaşadığı korku ve kaygı durumudur. Kişi yaşadığı olayın içinden çıkamaz ve bu olayı sürekli yaşıyor veya yaşayacakmış hissine kapılır.
  • Agorafobi: Kişi aniden hastalanırım ve yardım alamam korkusu içerisinde hisseder. Doktordan uzak sosyal aktivitelere katılmak istemez. Yardım alacağı kimseler hep yakınında olsun ister.
  • Saplantı Bozukluğu (Obsesif Kompulsif Bozukluk): Kendi isteği dışı gelişen düşünceler yüzünden kişi sürekli korku ve kaygı hissine kapılır. Saplantı bozukluğunda kişi zihninde gelişen düşünceleri bastırmak için kirli hissine kapılıp sürekli ellerini yıkar, evden çıkarken elektronik ürünleri fişten çekmediği korkusuna kapılır, yaptığı hiçbir işten emin olamaz. Sürekli tekrar eden bu davranışlar kişinin yaşam kalitesini düşürür ve daha fazla yorulmasına sebep olur.
  • Sosyal Fobi: Toplum içerisinde, arkadaş ortamında komik duruma düşeceği kaygısıyla konuşmak istemezler. Kalabalık arkadaş toplantılarından uzak kalmayı tercih ederler.

Sonuç olarak, anksiyete bozuklukları birçok farklı türde olabilir ve her bireyin deneyimi farklıdır. Anksiyete belirtileri sürekli ve günlük yaşamı olumsuz etkiliyorsa, bir sağlık profesyoneline başvurarak uygun teşhis ve tedavi planını belirlemek önemlidir. Tedavi, bireysel ihtiyaçlara ve semptomlara bağlı olarak ilaç, psikoterapi veya her ikisinin kombinasyonunu içerebilir.

Aksiyete Tedavisinde Kullanılan Bazı İlaçlar

Anksiyete bozukluklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle antidepresanlar, anksiyolitikler (anksiyete azaltıcı ilaçlar) ve bazen beta-blokerler gibi ilaçları içerir. İşte anksiyete ilaçlarına dair genel bir bakış:

Antidepresanlar:

Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI’lar): Fluoksetin (Prozac), Sitalopram (Celexa), Sertralin (Zoloft) gibi ilaçlar anksiyete bozukluklarının tedavisinde sıkça kullanılır.

Serotonin ve Noradrenalin Geri Alım İnhibitörleri (SNRI’lar): Venlafaksin (Effexor XR), Duloksetin (Cymbalta) gibi ilaçlar anksiyete ve depresyon tedavisinde etkilidir.

Trisiklik Antidepresanlar (TCA’lar): Amitriptilin (Elavil), Nortriptilin (Pamelor) gibi eski tip antidepresanlar bazen anksiyete tedavisinde kullanılır, ancak yan etkileri daha fazladır.

Anksiyolitikler (Anksiyete Azaltıcı İlaçlar):

Benzodiazepinler: Alprazolam (Xanax), Lorazepam (Ativan), Diazepam (Valium) gibi hızlı etki eden ilaçlardır. Ancak, bu ilaçların bağımlılık potansiyeli ve yan etkileri vardır, bu nedenle kısa dönemli tedavide ve düşük dozlarda kullanılmalıdır.

Buspiron (Buspar): Benzodiazepinlere göre daha az bağımlılık yapma potansiyeline sahip bir anksiyolitiktir ve genellikle uzun dönemli tedavide tercih edilir.

Beta-Blokerler:

Propranolol (Inderal), atardamarlardaki kan basıncını ve kalp hızını düşüren ilaçlardır. Fiziksel anksiyete belirtileri, özellikle sahne korkusu veya performans anksiyetesi tedavisinde kullanılır.

Antipsikotikler:

Risperidon (Risperdal), Olanzapin (Zyprexa) gibi antipsikotik ilaçlar, bazen anksiyete bozukluklarının tedavisinde kullanılır, özellikle antidepresanlar veya anksiyolitiklerin yetersiz kaldığı durumlarda.

Anksiyete tedavisinde ilaç kullanımı, psikoterapi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte etkili bir tedavi yaklaşımı olabilir. İlaç tedavisinin yanı sıra psikoterapi (konuşma terapisi), nefes egzersizleri, meditasyon gibi tekniklerle de anksiyete yönetilebilir. Her bireyin anksiyete tedavisi için en uygun yaklaşım farklı olabilir, bu nedenle tedavi planının bireyselleştirilmesi önemlidir. Yani uzman hekimlere muayene olmadan kesinlikle ilaç kullanılmaması gerektiği unutulmamalıdır.

Anksiyetenin Tedavisi Var mı?

Evet, anksiyete bozukluğunun tedavisi mümkündür ve çeşitli yöntemlerle başarıyla yönetilebilir. Anksiyete bozukluğu, aşırı endişe, korku ve gerginlik hissiyle karakterize olan bir durumdur ve genellikle kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler.

Anksiyetenin tedavisi için kullanılan yöntemler şunlardır:

  1. Psikoterapi (Konuşma Terapisi): Anksiyetenin tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Bireyin kaygı düzeyini azaltmak, kaygı ile başa çıkmak için etkili stratejiler geliştirmek ve altında yatan nedenleri anlamak için psikoterapi tercih edilir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), zihinsel farkındalık terapisi (ZFT) ve kabul ve kararlılık terapisi (KKT) gibi farklı yaklaşımlar kullanılabilir.
  2. İlaç Tedavisi: Anksiyete bozukluğunun şiddetine bağlı olarak, antidepresanlar ve anksiyolitik ilaçlar gibi ilaçlar da tedavi sürecinde kullanılabilir. Bu ilaçlar, beyinde kimyasal dengeleri düzenleyerek kaygıyı azaltmaya yardımcı olur.
  3. Doğal ve Bilişsel Yöntemler: Stres yönetimi teknikleri, derin nefes alma egzersizleri, meditasyon ve yoga gibi doğal ve bilişsel yöntemler, anksiyetenin yönetiminde destekleyici olabilir.
  4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma, yeterli uyku almak ve alkol, kafein gibi kaygıyı artırabilecek maddelerden kaçınma, anksiyete tedavisinde önemli rol oynar.
  5. Destek Grupları ve Destek Sistemleri: Anksiyete yaşayan bireyler için destek grupları veya destek sistemleri, tecrübelerini paylaşmalarına ve birbirlerinden destek almalarına olanak tanır.

Anksiyete bozukluğunun tedavisinde en etkili yöntemlerden biri genellikle psikoterapi ve ilaç tedavisinin kombinasyonudur. Tedavi sürecinde önemli olan, bireyin durumuna uygun bir tedavi planı oluşturulması ve tedaviye düzenli olarak devam etmesidir. Anksiyete bozukluğu olan kişilere erken tanı konması ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması, semptomların azaltılmasına ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: En İyi 15 İstanbul Kalıcı Makyaj Stüdyol arı ve Fiyatı 2024

Başa dön tuşu